31 Temmuz 2009 Cuma

Cabal

1989 yılında Oceans tarafından piyasaya sürülen shoot'em up oyunu...

Cabal'da, Ramboya özenmiş mavi üniformalı bir karakteri yönetiyorduk (iki kişi oynadığımızda birde aynı modelin kırmızısı olurdu). Bölümlerin hepsi single-screen'di ve arka arkaya gelen düşmanları öldürmeye çalışıyorduk.
Oyunun çok beğendiğim iki özelliğinden biri oyunun kontrolleriydi. Sadece bir joystick ile hem karakterimizi ordan oraya koşturuyoduk, hem de hedefi hareket ettirip ateş ediyorduk. Ayrıca silahın yanı sıra bomba da atabiliyorduk. Bunların hepsi yön tuşları ve bir adet ateş tuşuyla gerçekleşiyordu. Diğer beğendiğim özelliği ise neredeyse level'lardaki herşeyin etkileşimli olmasıydı. Tüm binaları, siperleri hatta ağaçları bile patlatabiliyorduk, bu patlamalardan değişik silah veya puanlar alıyorduk. Hatta yaralıları toplamak için gelen yardım ekiplerini tararsak bir sürü bomba veriyorlardı.Level'ları geçebilmemiz için üst bölgedeki "Enemy" kutucuklarının hepsi dolana kadar düşmaları öldürmemiz gerekiyordu. Bunu başarılı bir şekilde gerçekleştirebilmek içinde genelde siperlerin arkasına sığınıp ordan ateş ederdik (ilerleyen bölümlerde siper yoktu). Diğer ana bölümlere geçebilmek için ise bölüm sonundaki Boss'ları öldürmemiz gerekiyordu. Level'ları bitirdiğimizde, neşeli bir müzik eşliğinde yukarı doğru koşuyorduk...

Hafızalarımıza kazınmış bir başka oyun.

22 Temmuz 2009 Çarşamba

Universal Warrior

1993 yılında Zeppelin Games tarafından piyasaya sürülen shoot'em up oyunu...

Oyundaki amacımız 8 tane robot bulunan bir ligde üst sıralarda yer almaktı. Bunun için ise level'lardaki düşmanları öldürüp mümkün olan en kısa sürede finish bölgesine ulaşmamız gerekiyordu...
Oyunun en iyi özelliklerinden birisi hasar modellemesiydi. Her vurulduğumuzda sağ üst taraftaki göstergeler bize hangi bölgelerin hasar aldığını gösteriyordu. Özellikle tekerleklerimiz maksimum hasar aldığında ilerleyemiyorduk bundan kurtulmanın yolu ise aksi yöne ateş edip milim milim ilerlemekti :). Bu hasarları her level'ın sonunda topladığımız puanlarla tamir etme şansımız vardı. Diğer bir seçeneğimiz ise yeni ekipmanlar almaktı.
Her Bölümün sonunda çeşitli dükkanlardan silah, kalkan, tekerlek gibi aksesuarlarla aracımızı modifiye edebiliyorduk. Bu dükkanlardaki insanlarında kendilerine has tavırları vardı mesela bazıları sattıkları malı geri almıyordu, bazıları hasarlı mal satıyordu. Bunlar oyundaki gerçekçilik havasını yükseltiyordu.
Çoğu Amiga oyununda olduğu gibi bu oyundada insanı çıldırtan şeyler oluyordu. Bazı bölümlerdeki ışınma yerlerinin çoğu bizi bir uçuruma ışınlıyordu. Bazı bölümlerde etrafımızdaki kutuları kullanıp finish bölgesine ulaşmamız gerekiyordu. Bu kutularıda eğer yanlış kullanırsak kendi kendimizi köşede sıkıştırabiliyorduk. Her ne kadar bu anlarda sinirlensek bile, şüphesiz bizde oyuna daha fazla bağlanıyorduk.

Amiganın kendine özgü bir başka oyunu...

20 Temmuz 2009 Pazartesi

Silk Worm

Tecmo tarafından 1988 yılında arcade makineler için piyasaya sürülen 1989 yılında ise Virgin Games tarafından Amiga'ya uyarlanan shoot' em up oyunu.

Oyunda kontrol edebileceğimiz iki araç mevcut. Bunlar helikopter ve jip. İki kişi ile birlikte de oynayabildiğimiz oyunda klasik olarak kimse jipi almak istemezdi. Fakat sonunda uzun ısrarlar sonucu "helikopteri ben alıyorum ama seni koruyacağım merak etme" gibi laflara aldanılarak biri jipi seçmek zorunda kalırdı.
Oyunda toplam 10 bölüm mevcutdu. Bu on bölüm boyunca üzerimize gelen herşeyi yokedip ilerlemeye çalışıyorduk. Bölümlerin sonunda ise bizi ya büyük bir helikopter yada bir tank beklerdi. Tankı uzun bir süre patlatamazsak Tank çıldırıp ekranı mermi bombardımanına tutardı. Ayrıca oyun kendini 6. bölümden sonra otomatik olarak kaydediyordu (oyun takılı olduğu sürece) ve bizi boş diskete oyun kaydetme ızdırabından kurtarıyordu.Oyunun grafikleri oldukça sıradandı. Soldan sağa akan ekranda görsel olarak dikkatimizi çeken tek şey arkadaki dağ, taş manzaralarıydı. İlerleyen bölümlerde düşmanlardan ve mermilerden onlarıda göremiyorduk zaten :)...
Oyundaki çeşitli power up'lar silahımızın güçlenmesine ve hızlanmasına olanak tanıyordu. Power up'ların dışında belli bir süre bizi koruyan korumalar da alıyorduk. Jip bu konuda da çaresizdi çünkü korumalar genelde ekranın üst bölgelerinde çıkardı.

Özellikle iki kişi ile oynaması çok zevkli bir oyundu...

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Rick Dangerous

Core Design tarafından 1989 yılında piyasaya sürülen platform oyunu.

Rick isimli karakteri yönettiğimiz oyun, amazon sefalarında uçarken uçağımızın düşmesiyle başlıyor. Rick için kısaca Indiana Jones özentisi diyebiliriz. Oyunda bu filmden oldukça esinlenmiş. Zaten oyun başlar başlamaz tıpkı Indiana Jones serisinin ilk filmi Raiders of the Lost Ark'taki gibi yuvarlanarak gelen bir kayadan kaçıyoruz .Oyundaki silahlar tabanca ve dinamit. Fakat cephaneler bölümler içinde oldukça az sayıda ki zaten genelde kurşunumuz veya dinamitimiz kalmadığı için çaresiz bir şekilde ölüyorduk. Oyunun en sinir bozucu yanlarından biri ise heryerden çıkan akıl almaz tuzaklar. Bu tuzaklar için de hiç bir uyarı yok. Mesela dümdüz ilerlerken bi yerden ateş gelebilir veya bi yerden diken çıkabilir.
Oyundaki bölümlerde de şüphesiz Indiana Jones havası var. Amazon ormanları, Mısır gibi yerlerde geçiyor. Bir bölümde Nazilerle savaşıyoruz. Bölümler oldukça uzun ve oyunda sadece bir bölümü bitirmek bile oldukça sabır gerektiriyor. Oyunu oynayanlar öldüğümzde çıkan "wuaAaAa" sesini kesin hatırlayacaklardır.

Eski güzel oyunlardan bir başka tanesi. Ayrıca Flash programcıları bu oyunun bir remake'ini yaptılar ve internet üzerinden ücretsiz oynayabiliyorsunuz. Oynamak isteyenler http://rickdangerousflash.free.fr/

23 Haziran 2009 Salı

Amiga Reklamları

1992 Yılındaki "Have you got what it takes" sloganlı reklamlar...

Yine 1992 yılından bir broşür...Amiga 4000 için hazırlanmış bir broşür.

Amiga Vs. Doom

Amiga'nın gerçek katillerinden birininde Doom oyunu olduğunu söyleyebiliriz. 1993 yılında Amiga'nın zirvedeki tahtı yavaş yavaş sallanırken, bu yıl içerisinde piyasaya sürülen Doom'la birlikte ortaya çıkan 3D grafikler Amiga'ya esas darbeyi vurdu. Birçok kişi Amiga'nın 3D grafiklere hazır olmadığını ve bu teknolojiyi yakalayamiyacağını düşünüyordu. Her ne kadar bu düşüncede gerçeklik payı olmasada kullanıcılar yavaş yavaş Amiga'larını bırakıp Pc'lere geçmeye başlamıştı. Her ne kadar daha sonraları Amiga için Doom ayarında oyunlar yapılmış olsada (Alien Breed 3D, Trapped vs.) hatta 1998 Yılında Quake ile birlikte Doom da Amigaya uyarlanmış olsa bile Amiga eski günlerine dönemedi....