30 Ağustos 2008 Cumartesi

Moonstone: A Hard Days Knight

Minscape'in 1991 yılında piyasaya sürdüğü Action, RPG oyunu

Oyun uzunca bir demonun ardından ( sanırım bu demoyu atlayamıyorduk) dört karakterden birini seçmemizle başlıyor...
Bildiğim Kadarıyla oyuna başlarken seçeceğimiz karakterler arasında güç, hız vs. bakımından bir fark yoktu ancak hepsi oyuna haritanın farklı bölgelerinden başlıyordu... Oyunu 4 kişi ile de oynayabilirsiniz. Tek başınıza oynarsanız ise diğer şövalyeler bilgisayar kontrolünde olacaktır.
Oyundaki amacımız haritanın içine serpiştirilmiş 4 anahtarı bulup ortadaki Stonehenge'e gitmek... Bunun için haritada da görüldüğü gibi 4 farklı bölgedeki bölümleri dolaşıp çıkan düşmanlarla savaşmanız lazım. Savaşıp yendiğiniz düşmanların tüm malvarlığını alabiliyorsunuz. (Kılıç, Kalkan, Anahtarlar, Para, İksir) Tabi ki her zaman düşmanlarınızın malvarlığı olmuyor bazen eliniz boş dönebiliyorsunuz... Sadece birşeyler alabilmek için düşmanlarla savaşmanıza gerek yok bunun için haritanın çeşitli bölgelerinde kasabalar mevcut buralardan da alışveriş yapabiliyorsunuz. Oyun RPG olmanın hakkını tam anlamıyla veriyor... Oyunda Karakterimizi Oldukça geliştirebiliyoruz...Toplamda 3 kılıç ve 3 kalkan var, ve bir sürü iksir... bu iksirlerden bazıları oldukça yararlı mesela bir iksir diğer şövalyelerden bir tanesinin bir eşyasını almanıza izin veriyor... Oyundaki Inventory menüsü şöyle
Sol taraf bizim karakterimizi sağ taraf ise yendğimiz düşmanı veya alışveriş yaptığımız yerin varlıklarını gösteriyor...

Dövüş hareketleri olarak toplam yapabileceğimiz 8 farklı hareket var(2 defans, 5 atak ve bıçak atma).Oyundaki düşman sayısı oldukça çeşitli 4 bölgede toplam 8 farklı düşman var...

Evet Meşhur ejderhamız oyunu oynayanlar bilirler oyundaki en zorlu düşmandır. Belli bir yeri de yoktur. Ansızın haritanın bi ucundan ortaya çıkar ve diğer uca doğru uçar üstünüzden geçersede ( ki genelde geçer) savaşmak zorunda kalırsınız... Fakat ejderhayı yendiğiniz zamanda da büyük bir malvarlığına sahip olursunuz. Oyunda bir de Kumar bölümü vardı fakat zarın üstündeki işaretleri çözememiştim :)...
Oyunda karakterimizi sürekli geliştirebildiğimiz için oyun hiç bir zaman sıkmıyor. Fakat gelişen karakterimizle beraber düşmanlarda zorlaşıyor. Örneğin oyun başında tek tek gelen aslanlar oyunun sonuna doğru 3er 3er gelebiliyorlar...

Her RPG severin nostalji olarak bu oyunu tekrar oynamasını öneriyorum...

Super Frog

Team 17 'nin 1993 yılında piyasaya sürdüğü klasikleşmiş platform oyunu...

Oyunun konusu aslında oldukça basit, bir cadı prensimizi lanetliyip bir kurbağa çeviriyor ve sevgilimizi kaçırıyor... oyun bundan sonra başlıyor ve kurbağamızla birlikte birbirinden renkli bölümlerde sevgilimizin peşine düşüyoruz...
Oyun sırasında yaptıklarımız klasik platform oyunlarıyla hemen hemen aynı puan toplamak, koşmak, zıplamak, bunun yanında oyun sırasında aldığımız ekstra objelerlede kurbağamıza yenilik katıyoruz (uçmak, ateş etmek gibi).

Her ne kadar 5 tane ana bölüm var gibi gözüksede aslında toplam ana bölüm sayısı 6 idi... Beşinci ana bölümden sonra aya çıkıyorduk ve diğer bölümlerden farklı olarak shoot em up tarzı bir bölüm oynuyorduk. Bu level'in ismi de Project-F'ti (muhtemelen Project-X'e bir gönderme) Bu bölüm Diğer ana bölümler gibi 4 kısımdan oluşmuyordu tek seferlik, tadımlıktı. Burayı geçtiğimizde altıncı ana bölüme geçmeye hak kazanıyorduk... Oyundaki ana bölümler, The Forest,The Castle, The Circus, Ancient Egypt, Ice World, Project-F ve The Space'den oluşuyordu.
Oyundaki bölümler normal olarak gitgide dahada zorlaşıyordu. Ayrıca nerdeyse her bölümde gizli geçitler bulunuyordu. Oyunun en beğendiğim özelliklerinden birisi de Password olmasıydı çünkü eski oyunları save etmek bazen insanı çıldırtabiliyordu... Ancak Oyunda Password almak çok da kolay değildi.
Her bölümden sonra burada 3 kırmızı kutuyu (ben onlara kola derdim) denk getirip bölümün password'unu almak gerekiyordu... O kadar uğraşıp geçtiğiniz bölümden sonra password alamamak insanı oldukça sinirlendiriyordu. Ancak bu sinir diğer bölüme daha çok motive olmamızı sağlıyordu.
Oyunu diğer platform oyunlarından ayıran bi kere çok hızlı bir oyun olması idi. Grafikler ise zamanına göre çok iyiydi, cıvıl cıvıl renkli bölümleriyle bizi oyunun içine sokuyordu. Müzikler de çok iyiydi her ana bölümün kendine has bir müziği vardı ve bu müzikler bölümün ana temasıyla gayet uyumluydu. Zorluk seviyesi ise gayet güzel ayarlanmıştı hiç bir bölümü rahat bi şekilde bitiremiyorduk (belki ilk ana bölüm hariç)... Oyunun en önemli özelliklerinden biri ise bağımlılık yapması yıllar sonra bile bir şekilde oynamaya başlarsanız, bırakamıyorsunuz.

Herkesin mutlaka oynaması gereken bir oyun...